Karaman Bey ’in büyük oğlu olan Şemseddin Mehmet Bey, babası gibi bağımsızlık mücadelesine devam etti. Niğde emîri Hatiroğlu Şerefe d d i n ’in, Memlüklü sultanına dayanarak Moğollara karşı isyan ettiği sırada, Mehmet Bey de onu destekledi. Bunun üzerine, Şerefeddin, Ermenek askerî kumandanlığını, Bedreddin İbrahim Hotenî ’den alarak Karamanoğlu Mehmet Bey’e verdi. İşte bundan sonra Şemseddin Mehmet Bey, Hatiroğlu ile devamlı olarak işbirliğine başladı. Bunun uygulaması olarak Mehmet Bey, her yıl Selçuklu devleti hâzinesine göndermekte olduğu vergisini kesti. Öte yandan Selçuklu ve Moğol kuvvetleri, Hatiroğlu isyanını bastırdılar ve Şerefeddin’i muhakeme edip öldürdüler (Temmuz 1276). Bununla birlikte Mehmet Bey, mücadelesini sürdürdü. Ermenek kumandanlığı, daha önceki gibi, Moğollar tarafından yine Bedreddin Hotenî’ye verildi. Böylece Ermenek kumandanlığını yeniden elde eden Bedreddin, Moğol ve Selçuklu kuvvetleriyle Karamanoğulları üzerine yürümeğe karar verdi ise de M u – ineddin Süleyman, halkın zarar görmemesi için bu askerî harekâta razı olmadı; bununla birlikte Bedreddin, harekâta başlamaya karar verdi. Öte yandan bunu haber alan Karamanoğlu, özür dileyerek “sultanın hâzinesine 100 bin altın vereceğini” bildirdi ise de Bedreddin, onun bu önerisini reddetti; Moğol kumandanlarından TokuveTodon ’un onayını aldıktan sonra Mo- ğollardan sağladığı kuvvetleri de ordusuna olarak Karamanoğulları üzerine yürüdü. Bu sırada dağlık yörelere çekilmiş olan Mehmet Bey, Göksu Derben- dV nde giriştiği bir saldırıyla Bedreddin in kuvvetlerini bozguna uğrattı, B e d – r e d d i n ise bütün ağırlıklarını bırakarak Ermenek kalelerinden birine güçlükle sığındı. Bunun üzerine Konya’dan harekete geçen naibüs-saltana Eminedman’ın dayısı sahiller emîri (emîrüs-sevâhil) Hoca Yunus, onlara kar harekete geçti ise de yenilgiye uğramaktan kurtulamadı ve bütün ağırlıklarıda Kİ ramanoğlu’nun eline geçti.
Mehmet Bey, bütün bu başarılarını Mısır ve Suriye’ ye Türk Memlüklü hü. kûmdan Baybars’a bildirmişti. B a y b a r s ’ın Anadolu’ya gelmek üzere ol. duğunu haber alan Mehmet Bey, buna sonderecede sevindi; çünkü Moğollara karşı mücadelede müttefiki olan Hatiroğlu Şerefeddin in yakalanıp öl. dürülmesi, onun durumunu ciddi olarak sarsmıştı. Fakat çok geçmeden Bay- bars’ın Elbistan ovasında, Moğol kuvvetlerini ağır bir yenilgiye uğratması, Mehmet Bey’e büyük cesaret verdi (Nisan 1277). Bunun üzerine Mehmet Bey, bütün kuvvetleriyle Aksaray’a saldırdı ise de başarılı olamadı; daha sonra o, Konya’ya yürüyerek kuşattı, şehrin teslim olmamasına rağmen kuşatmayı sür* dürdü. Bu sıralarda sultan B a y b a r s , Kayseri’ye geldiği zaman henüz küçük yaşta olan Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhüsrev Tokat’a kaçmıştı. B a y b a r s , Kayseri’de Selçuklu tahtına törenle çıktıktan başka adına hutbe okutup para da bastırdı. Karamanoğlu Mehmet Bey’in en küçük kardeşi Kayseri’de Selçuk hükümdarının yanmda rehin olarak bulunan Ali Bey, B a y – b a r s ’ın huzuruna kabul edildi ve ağabeyi Mehmet Bey ile kendisine sultanın sancak vermesini istedi; isteği kabul olunarak sancaklar verildi; o da bu sancaklarla derhal Mehmet Bey ’in yanma gitti. Mehmet Bey, yanmda sultan II. Izzeddin Keykâvus ’un oğlu olduğunu iddia ettiği Gıyaseddin S i y a v ü ş ile birlikte Konya önlerine gelerek halka “Sultan B a y b a r s , Moğol ordusunu bozdu, Kayseri’ye girdi, adına hutbe okuttu ve para bastırdı; ben, B a y – b a r s tarafından gönderildim” şeklinde bir haber gönderdi ise de Konyalılar buna inanmadılar. Bunun üzerine Karamanoğlu, Konya’nın Çömlekçiler ve Atpazarı kapılarını yaktırdı ve kurban bayramı arifesinde, perşembe günü, Konya’ ya girdi (Mayıs 1277); fakat Konya kalesi teslim olmayarak direnmeye devam etti. Bu sırada Konya’da Selçuklu valisi olarak Emineddin Mikâil bulunuyordu; şehre giren Karamanlı kuvvetleri, Emineddin ’in ve diğer emirlerin konaklarını, tüccar mallarını yağmalayarak Emineddin ’i yakalayıp şehrin dışına götürdüler, işkence ile bütün malları alındıktan sonra öldürülüp, başını şehir içinde bir yere astırdılar. Böylece Şemseddin Mehmet Bey, başkent Konya’yı işgal ettikten bir gün sonra Gıyaseddin Siyavüş’ü(0 devir kaynaklarında hakaret ve küçük düşürmek amacıyla Cimri adıyla kaydedilmiştir) sultan ilân ederek adma hutbe okutup para bastırdı. Başına, B a y b a r s ’ın göndermiş olduğu sancakları çektirdi ve kendisi de onun veziri oldu; Konya halkı ise sevdikleri sultan II. Izzeddin Keykâvus ’un oğlunu sultan olarak tanıdılar; bunun üzerine Konya kalesi de işgal edildi. Bir süre sonra Karamanoğlu Mehmet Bey, Selçuklu vezir Sâhib Ata Fahreddin Ali ’nin oğulları Taceddin Hüseyin ve Nusreteddin Haşan’ın Selçuklu kuvvetleriyle kendisine karşı harekete geçmeleri üzerine, kuvvetlerini toplayıp onlarla Akşehir ovasında yaptığı savaşta, her ikisi de yenilgiye uğradı ve hayatlarını da kaybettiler; Mehmet Bey ise Konya’ya dönüp, karargahını Konya ovasında Filobad’- da kurdu ve “Selçuklu kuvvetleriyle savaşmak üzere hazırlık yaptığını” ilân etti (H aziran 1277). Fakat bir süre sonra Batı-Moğolları hükümdarı Abaka Han ’m buyruğuyla harekâta başlayan III. Gıyaseddin Keyhüsrevile birlikte vezir Sahib Ata Fahreddin Ali ’nin Moğol ve Selçuklu kuvvetlerinin gelmekte olduğunu haber alan M e h m e t Bey, yanında genç hükümdar S i y a v ü ş olduğu halde, Akşehir ve çevresindeki şehir ve kasabaları yağma edip elegeçirdikleri hayvanlarla birlikte Konya’ya döndüler. Fakat onlara karşı, Selçuklu ve Moğol kuvvetlerinin harekete geçtiğini haber alan Konya halkı, kale kapılarını kapatarak savunmaya başladılar. Mehmet Bey, şehri kuşattı ise de Selçuklu ve Moğol kuvvetlerinin yaklaştığını öğrenince Konya yörelerini yağmaladıktan sonra Ermenek dağlarına çekildi. Karamanoğlu, Konya’da bir aydan fazla kalmıştı. Öte yandan Konya önlerine gelen Sâhib Ata, Karamanoğlu ’nu izleyerek Mut yönüne hareket etti; bu arada 50 Moğol ve 50 Selçuklu askerini öncü olarak ileri gönderdi. Mehmet Bey, hükümdar ilân eylediği Siyavüş’ü savaşa sokmayarak onu, daha güvenli bir yere gönderdikten sonra kendisi, iki kardeşi ve amca- oğullarıyla birlikte Moğol öncülerine bir baskın yaptı. Kaçar gibi manevra yapan Moğollar, ani olarak geri dönüp Mehmet Bey ile kardeşlerini ve amcaoğulla- rını tutsak alıp öldürdüler ve başlarını keserek Selçuklu ordugâhına gönderdiler, daha sonra da Karamanlı oymağının bulunduğu yörelerde halka teşhir ettiler (1277).
Mehmet Bey ve kardeşlerinin ortadan kaldırılmalarından sonra Karaman- oğullan, bir süre sakin kaldılar. Aile reisliği Mehmet Bey’in kardeşi Güneri Bey’e geçti. Türkiye Selçuklu Devleti, Moğol hâkimiyeti altında ezilirken onlar da fırsatı kaçırmayarak mücadele ediyorlar, hattâ Selçuklu ailesi arasındaki saltanat çatışmalarında bile etkili oluyorlardı. Bu cümleden olarak III. G ı – yaseddin Keyhüsrev’in Moğollar tarafından öldürülmesi üzerine (1284), II. Gıyaseddin Mesut Moğol hanı A r g u n tarafından , hükümdar yapılmıştı; fakat III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi, iki torununu, A r – g u n ’un izniyle Konya’da hükümdar ilân ettirmeyi başardı (Ekim 1284). Eşref- oğlu Halil Bey naib ve Karamanoğlu Güneri Bey de beylerbeyi olarak Konya’ya davet edildiler. Fakat bunlara karşı Gıyaseddin Mesut ve yandaşları, mücadeleye giriştiler. Eşrefoğlu ile Karamanoğlu, Konya’ya gelerek bu çocuk şehzadelere dokunmadılar. Fakat bir süre sonra Sâhib A t a ’- nın Argun Han katındaki girişimi ile bu çocuk sultanların saltanatına son verildi; böylece Gıyaseddin Mesut, tek başına hükümdarlıkta kalmış oldu.
Güneri Bey ’in, 1287 yılında Selçuklu vasalı Ermeni yönetimindeki Tarsus’a saldırıya geçmesi üzerine, Ermeni prensi durumu sultana bildirip şikâyette Dulundu. Bunun üzerine harekete geçen Gıyaseddin Mesut, derhal Moğol ve Selçuklu kuvvetleriyle ona karşı harekete geçti. Güneri Bey, dağlık yer lere çekildi ise de ona ait olan Karaman ve yöreleri tahrip edildi (Ocak 1288) Bu olaydan sonra Güneri Bey, sultan M e s u t ’a karşı muhalefeti bıraktığj gibi, Eşrefoğlu ile birlikte Konya’ya gelerek sultandan af dilediler, böylece anlaşmazlıkda sona erdi.